Ekonomi

Alışverişte Yeni Akım: Harcadıkça Harcatan Doom Spending

Gökşen Akyüz 10552
Alışverişte Yeni Akım: Harcadıkça Harcatan Doom Spending

Doom scrolling’le benzer bir şekilde literatüre geçen doom spending, ekonomik kriz dönemlerinde ortaya çıkan göze çarpan kontrolsüz harcama eğilimidir. Bu terim, karamsar bir anlam barındırarak, küresel ekonomik belirsizlikler karşısında bireylerin neden lüks tüketime yönelme eğiliminde oldukları sorusunu gündeme taşır. Ekonomik dalgalanmalarla yüzleşen insanlar, neden kendilerini küçük lükslerle ödüllendirme eğiliminin içine çekiliyor?


Doom Spending Anketleri ve Kuşak Farklılıkları


Credit Karma'nın gerçekleştirdiği anketler, Amerikalı bireylerin yüzde 27'sinin doom spending yaptığını ortaya koyuyor. Özellikle Milenyum kuşağında bu oran yüzde 33, Z kuşağında ise yüzde 35 ile dikkat çekiyor. Bu harcama eğilimi yalnızca kadınlarla sınırlı kalmıyor; erkekler de bu alışkanlıkta önemli bir yer tutuyor. Erkeklerin yüzde 33'ü ve kadınların yüzde 21'i, bu davranışı benimsediklerini ifade ediyorlar. Bu alışkanlık, bir yandan bireylerin iyi hissetme arzularını doyururken, diğer yandan kontrolü elden bırakma isteğiyle bağlantılandırılıyor.


Doom Spending ve Farklı Harcama Davranışları


"Girly mathematics" olarak bilinen kavram, harcamaların nasıl önemsizleştirildiğine dair fikir sunuyor. TikTok'ta yaygınlaşan bu trend, bireylerin harcamalarını meşrulaştırma yollarını gözler önüne seriyor. Ancak doom spending, aslında daha derin ekonomik güvensizliklerle ilişkilendiriliyor. Günümüzde gençlerin ev ya da araba sahibi olma olasılıklarının düşüklüğü, "küçük lükslerle" kendilerini ödüllendirme eğilimini artırıyor.


Z Kuşağının Beklentileri ve Ekonomik Gerçekler



Ev ve Araç Sahibi Olmanın Zorluğu: Z kuşağının büyük bir kısmı, ebeveynlerinin sahip olduğu maddi varlıkları edinmekte zorlanacaklarına inanıyor. McKinsey'in araştırmaları, bu kuşağın yarısından fazlasının bir ev sahibi olamayacağını düşündüğünü ortaya koyuyor. 


Yaşam Tarzı ve Harcama Alışkanlıkları: Z kuşağının, ulaşamayacaklarını düşündükleri lüksleri edinme çabası içerisindeler. Bu da moda ve güzellik ürünlerine olan talebi artırıyor.



Doom Spending ile Mücadelede Bütçe Planlamasının Rolü


Doom spending’in kısa vadeli tatmin sağlıyor olması, uzun vadede maddi krizlere davetiye çıkarabilir. Bu noktada, sağlam bir bütçe planlamasının önemi daha da öne çıkıyor. Gelirin yüzde 50’sini temel ihtiyaçlara, yüzde 30’unu isteklere ve yüzde 20’sini tasarrufa ayırmak öneriliyor. Ancak ekonomik zorluklar, bu dengeyi sağlamakta engeller çıkarabilir. İhtiyaçlardan kısıp istekleri beslemek, ekonomik sorunların derinleşmesine neden olabilir.


Ekonomik belirsizliğin arttığı bu süreçte, kendimize ufak ödüllerle mutluluk sağlamak cazip gelebilir. Ama bu mutluluğun sürdürülebilirliği için iyi bir bütçe planlaması ve bilinçli harcama alışkanlıkları şarttır.


Doom Spending Hakkında En Merak Edilen Sorular


🧐 Doom Spending Tam Olarak Nedir?


Doom spending, ekonomik belirsizlik dönemlerinde bilinçsizce artan harcama eğilimidir. İnsanlar, kriz dönemlerinin yarattığı stres ve baskıdan kaçınmak için alışverişe yönelirler. Bu davranış genellikle bireylerin, gelecek belirsizliğine karşı bir tür psikolojik savunma mekanizması olarak görülüyor. Lüks tüketim ürünlerine olan talep bu dönemde artar ve bireyler küçük lükslerle rahatlama ararlar. Bu tür harcama alışkanlıkları, kısa vadeli bir memnuniyet sağlamasına rağmen, uzun vadede maddi sıkıntılara yol açabilir.


🔍 Genç Kuşaklar Neden Doom Spending Yapıyor?


Genç kuşaklar, özellikle Z kuşağı, doom spending alışkanlığını farklı nedenlerle benimsiyor. Gelecek kaygıları, maddi güvensizlikler ve sosyal medya üzerinden gelen baskılar bu eğilimi körükleyebiliyor. Z kuşağı, erişemeyeceklerini düşündükleri büyük yatırımlar yerine, kısa vadeli tatmin getiren satın alımlara yöneliyor. Özellikle moda ve güzellik ürünleri gibi alanlarda bu eğilim belirginleşiyor. Gençler, anlık mutluluklar peşinde koşarken, bu harcama alışkanlıklarının sürdürülebilir olmadığının farkında olmayabiliyorlar. Geçici mutluluk arayışı, ekonomik belirsizliklerin üstesinden gelmek için kısıtlı bir çözüm sunar.


Görüntlenme: 10552
Gökşen Akyüz