İngiltere'de İşçi Partisi'nin başa gelmesinin ardından geçen 100 gün, çeşitli siyasi olayları ve tartışmaları beraberinde getirdi. Başbakan Keir Starmer liderliğinde hükümet, aşırı sağ protestoları ve Filistin'e destek etkinlikleri gibi dinamik süreçlere odaklanırken, pahalı hediyeler hakkındaki eleştirileri de dışlamak zorunda kaldı. Starmer'ın yönetimi altında, İsrail'e silah satışları konusunda getirilen sınırlamalar da dikkat çekti. Ancak, kamuoyundaki olumlu görüşlerin azalmasıyla, hükümetin halk tarafından olan desteği yüzde 36 seviyesine kadar düştü.
Hükümet, ekonomiyi canlandırmak adına çeşitli önlemleri hayata geçirmeye başladı. Ancak, emeklilere verilen kış yakıt desteklerinin azaltılması ve eş zamanlı vergi artış planları, geniş çapta tartışmalara neden oldu. Maliye Bakanı Rachel Reeves, vergi yükünü artıracak olan yeni yıl bütçesinin sıkıntı yaratacağını belirtti. İktidara geldikleri ilk günlerde, düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderilmesi planı durduruldu ve kaynaklardan bir kısmı Afrika ile Orta Doğu projelerine yönlendirildi. Bunun yanı sıra, hükümet grevleri büyük ölçüde bitirerek ekonomik istikrarı sağlamaya çalıştı.
Başbakan Keir Starmer'ın göreve gelmesiyle, aşırı sağ kaynaklı şiddet olayları hız kazandı. Southport'ta meydana gelen bıçaklı saldırı ve ardından yaşanan Müslüman karşıtı eylemler, toplum içinde huzursuzluk yarattı.
Hızlı Yanıt: Olaylar sonrasında pek çok tutuklama gerçekleştirilirken, camiler ve Müslüman kuruluşlar için özel güvenlik tedbirleri alındı.
Halkın Tepkisi: Aşırı sağın güç kazanması ve şiddet olayları, göçmen topluluklar arasında güvensizlik yarattı. Hükümetin olaylara verdiği yanıt ve alınan önlemler yeterli bulunmadı.
Hükümet, Filistin politikalarında önemli kararlar alarak, İsrail'e verilen 350 silah satış lisansından 30'unu askıya aldı. Ancak, tüm satış işlemlerinin durdurulması taleplerine karşı çıktı. Starmer, savunma amaçlı bazı satışların devam edeceğini açıkladı. Bu yaklaşım, halk ve Filistin yanlısı çevreler tarafından yeterli bulunmamakta ve eleştiri konusu oldu.
Keir Starmer, kendisine sunulan pahalı hediyeler sebebiyle eleştirilerin hedefi oldu. Taylor Swift konser biletleri, Arsenal maçları ve lüks konaklamalar gibi hediyeleri geri iade etmesi dahi, kamuoyundaki algısını tam olarak yükselemedi. Bununla birlikte, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne ev sahipliği yaparak, farklı ülke liderleriyle görüşmeleri, Starmer'ın diplomatik başarılarından biri olarak değerlendiriliyor. Ancak araştırmalar, Starmer'ın popülerliğinde düşüş yaşandığını açıkça gösteriyor.
İngiltere'de İşçi Partisi lideri Keir Starmer, ekonomiyi güçlendirmek için bir dizi politika adımı attı. İlk olarak, emeklilere verilen kışlık yakıt desteklerini kısmak gibi bütçe kısıtlamalarına gitti. Aynı zamanda, vergi oranlarının artışı planlandı. Maliye Bakanı Rachel Reeves, bu artışın acı verici olacağını belirtti, bu da kamuoyunda ciddi reaksiyonlara neden oldu. Ayrıca, İşçi Partisi hükümeti, grev hareketlerini büyük ölçüde sonlandırmayı hedefleyerek ekonomik istikrarı sağlamaya çalıştı. Bu hamleler, bazı kesimler tarafından olumlu karşılansa da, bir bölüm tarafından eleştiriyle karşılandı.
Starmer liderliğindeki İngiltere hükümeti, Filistin politikalarına odaklanarak dikkat çekici adımlar attı. Hükümet, İsrail'e yapılan silah satışlarından 30 lisansı askıya aldı, ancak tüm lisansların dondurulmasına karşı çıktı. Starmer, savunma amaçlı satışların devam ettirilmesi gerektiğini savundu. Bu politika, halk ve Filistin yanlısı çevreler tarafından yeterince radikal bulunmamakta ve daha geniş kapsamlı bir duruş talep edilmekte. Bununla birlikte, bu adımlar, önceki hükümet dönemine göre bir değişiklik olarak değerlendirilebilir ve uluslararası ilişkileri etkilemesi bekleniyor.