
İSTANBUL (AA) - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, İngiltere'deki çıraklık uygulamasına değinerek, "Milli Eğitim Bakanlığımızın izniyle, gerekirse bunun finansmanını MÜSİAD'lı şirketler olarak bizim sağlayacağımız şekliyle bir pilot uygulama yapmayı ve böyle bir model önerisinde bulunmayı düşünüyoruz." dedi.
Özdemir, İstanbul Finans Merkezi’nin katkılarıyla hazırlanan Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı.
Suriye'yi kalkındırmak için Dünya Bankası ve Avrupa yatırım bankaları gibi uluslararası fonların bu ülkeye girmesi gerektiğini kaydeden Özdemir, henüz ciddi bir adım atılmadığını kaydetti.
"Suriye özgürleşti ve biz hemen yarın orada ticarete başlayabiliriz" yaklaşımının doğru olmadığını dile getiren Özdemir, uluslararası finans kuruluşları ve bankaların Suriye'deki yeni yönetime açacakları kredilerin takip edilmesi ve bu ülkede iş yapabilecek firmaların Suriye'ye entegre edilmesi gerektiğini anlattı.
Özdemir, Türkiye'nin Suriye ile günlük ticaretinin savaş zamanında bile olduğunu, ülkenin özgürleşmesinin ardından ihracat rakamlarının arttığını kaydederek, ancak çok radikal bir değişimin kısa sürede olmasını düşünmediklerini aktardı.
Dernek olarak şubatta Gaziantep'te Uluslararası İş Forumu (International Business Forum) düzenlediklerini anımsatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah nasip ederse kasımda bunun benzerini Şam'da düzenleyeceğiz. MÜSİAD olarak Suriye'de International Business Forum düzenleyeceğiz. Aynı zamanda fuar etkinliği de yapacağız. Orada şirket bazında temasları artırarak ticareti yaygınlaştırma ve artırma yoluna gideceğiz. Bunlar kendi başımıza yaptığımız girişimler. Daha genele yayılan ve bütüncül bir stratejiyle ilk etapta Suriye'nin yeniden yapılanması konusunu gözetmeliyiz. Hükümetimiz tarafından böyle bir strateji ortaya konulmalı."
- "'Terörsüz Türkiye' sürecine oldukça önem veriyoruz"
Burhan Özdemir, "Terörsüz Türkiye" sürecinde kısa süre önce gerçekleştirdikleri Diyarbakır ziyaretine ilişkin soru üzerine, yeni dönem stratejileri arasında "Terörsüz Türkiye" sürecinin önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
MÜSİAD'ın şube başkanları toplantısını ilk kez İstanbul dışında, Diyarbakır'da düzenlediklerini hatırlatan Özdemir, şunları kaydetti:
"Çok olumlu geçti. Çeşitli illerden hatta bir kısmı yurt dışından gelen şube başkanlarımızın katılımıyla çok pozitif hava esti. Dolayısıyla halk, iş adamı, esnaf, sanayici, siyasetçi, sivil toplum kuruluşları, ticaret ve sanayi odaları, organize sanayi bölgesi yönetimleri tamamıyla bu sürecin arkasında kenetlenmiş durumda. Geçmişte yaşanan açılımdan daha farklı, daha olumlu ve gerçekten hak edilmiş ve artık geç bile kalınmış bir şey olarak bakılıyor."
Özdemir, süreci çok olumlu bulduklarını ancak sürecin birçok açıdan ve ekonomik yönden henüz istenilen ilgi ve alakayı uyandıramadığını, toplumun tüm kesimlerinin tam anlamıyla sahiplenmesi için biraz daha süre gerektiğini anlattı.
- "Sürece ilişkin çalışma komisyonu kurduk"
Burhan Özdemir, "Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin bir çalışma komisyonu kurduklarını dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Özellikle terörden etkilenmiş iller özelinde bir çalışma komisyonu kurduk. Bu bölgedeki tüm illerin şube başkanlarının katılacağı, aynı zamanda bölgeden kanaat önderi diyebileceğimiz ve iş dünyası ile daha çok kesişen isimlerin yer alacağı bir çalışma komisyonu. İsimleri açıklayacağız. Bu çalışma komisyonu her ay toplanacak. Komisyon, daha çok bölgenin sosyal kalkınması noktasında projelere imza atmayı hedefliyor."
Özdemir, bölgeyi Türkiye'nin gelecek dönemdeki ilerleyişinin ve büyümesinin en önemli anahtar noktası olarak gördüklerini kaydederek, "Dolayısıyla bu konuya oldukça önem veriyoruz ve üzerine gideceğiz inşallah." diye konuştu.
- Orta gelir tuzağı raporu ve adil vergi reformu önerisi açıklanacak
MÜSİAD Genel Başkanı Özdemir, yeni dönemde MÜSİAD'ın kurumsal kapasitesini artırıcı çok sayıda faaliyet yapacaklarını belirterek, toplumu direkt ilgilendiren konularda da birkaç tane stratejik alan belirlediklerini, adil ve sürdürülebilir istihdam ve büyümeyi önceleyen kalkınma modelinin geliştirilmesine katkı vereceklerini vurguladı.
Şu ana kadar MÜSİAD'da olmayan politika kurullarını kuracaklarını dile getiren Özdemir, bunların "Vergi Mevzuatı ve Uygulamaları Politika Kurulu", "Teşvik Mevzuatı ve Uygulamaları Politika Kurulu", "İstihdam Politikaları Kurulu" ile "Rekabet Politikaları Kurulu" olacağını söyledi.
Özdemir, bu kurullarda sadece MÜSİAD üyelerinin değil bürokrasiden ve iş dünyasından da önemli isimler olduğunu kaydederek, yeni model önerilerinin geliştirileceği ve politika yapıcılara sunulacağını anlattı.
Adil vergi reformu önerisi üzerine çalıştıklarını vurgulayan Özdemir, şu açıklamalarda bulundu:
"Ülkenin doğusunda ve batısındaki bazı gerçekliklerin ortaya çıkarttığı farkları sönümleyecek bazı reformlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu politika kurullarımız çalışmaya başladıkça kamuoyuyla paylaşacağız. 6 ay kadar adil vergi reformu önerisi üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz dönemden itibaren çalıştığımız bir konu. Ama onu tamamlamamız lazım. Şimdi orta gelir tuzağıyla alakalı bir rapor yayınlayacağız. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde onu yayınladıktan sonra asıl adil vergi reformu önerisine gideceğiz. Fiyatlama davranışlarını düzeltmeye yönelik bir proaktif çalışma yapmayı düşünüyoruz. Mesela tam maliyet temelli fiyatlama metodolojisi üzerine çalışıyoruz şu anda belli seçilmiş ürünler üzerine. Çünkü ülkemizde gerçekten fiyatlama davranışları oldukça bozuldu. Kimi ürünlerin gerçek maliyetlerinin ne olduğu paylaşılabilirse ki biz bunların üzerine çalışmak istiyoruz. O zaman en azından kamuoyu daha bu konuda bilgili olur."
- "Meslek eğitimi konusunda daha farklı şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz"
Burhan Özdemir, gıda ve konut fiyat endeksi çalışması yapmayı hedeflediklerini belirterek, mesleki eğitim üzerine yapmayı düşündükleri bazı çalışmaların bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de mevcut 12 yıllık kesintisiz eğitimin sonucunda çocukların çoğunun soluğu üniversitenin kapısında bulduğunu dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üniversitelere giden öğrenci sayısı şu anda 8 milyonun üzerinde. Bu inanılmaz derecede yüksek bir rakam. 2001 yılında bu rakam 1 milyon 40 bindi. Tabii ki gençlerimiz okusun, eğitim herkes için lazım ve herkes çok eğitimli olsun. Ama bu ülkede her 3 üniversite öğrencisinden birisi işsiz kalıyor, birisi alanında çalışamıyor. Her 3 üniversite mezunundan sadece bir tanesinin alanında iş bulabildiği bir ülkede, nitelikli ve teknik personele ihtiyacımızın olduğunu sürekli dile getiren sanayicimizi de dikkate alacak olursak, meslek eğitimi konusunda daha farklı şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz."
Özdemir, geçen hafta İngiltere'de Londra ve Westminster'da bir kısım görüşmeler yaptıklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İngiltere'de apprenticeship uygulaması var, Türkçesi çıraklık. Çırak deyince halkımız sadece torna, tesviye, sanayi ve fabrika gibi algılıyor ama öyle değil. Onlar apprenticeship modelini hukuk alanında da mühendislik alanında da uyguluyor. İngiltere Eğitim Bakanlığı'nın yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Benzer bir model Almanya'da da uygulanıyor. Çocuklar 16 yaşına geldiğinde 8 senenin sonrasında mesleki oryantasyonu seçtilerse, 2 yıl boyunca haftanın 4 günü iş yerinde, 1 günü okulda olacak şekliyle eğitim görüyor. Buradaki en önemli durum şu, aslında bizde de mesleki eğitim merkezleri var. Orada da 1 milyona yakın öğrencimiz var, az bir sayı değil. Ama aradaki temel fark şu; İngiltere'deki ve Almanya'daki apprenticeship modelinde devlet bunu belirli ölçekteki büyük firmalara zorunlu tutuyor."
Özdemir, İngiltere'nin, şirketlerin yıllık ödediği maaşların 3 milyon sterlinin üzerindeki bölümünden yüzde 0,5 keserek meslek eğitimini finanse etmek için bir fon oluşturduğunu kaydederek, tüm giderlerin buradan karşılandığını anlattı.
MÜSİAD Genel Başkanı Özdemir, son yıllarda çok aktif bir şekilde uygulanan bu model sayesinde meslek eğitimine yönelimin İngiltere'de 8 yılda yüzde 15'ten yüzde 33-34 mertebesine yükseldiğini dile getirerek, şunları aktardı:
"Bu artış nedeniyle uygulamayı üniversitelerde de başlatmışlar. Biz şöyle bir şey düşünüyoruz; MÜSİAD çatısı altındaki bir kısım sanayici iş adamımızla ya da sanayici olmak zorunda da değil, dediğim gibi apprenticeship modeli her şeyde uygulanabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın izniyle gerekirse bunun finansmanını MÜSİAD'lı şirketler olarak bizim sağlayacağımız şekliyle bir pilot uygulama yapmayı ve böyle bir model önerisinde bulunmayı düşünüyoruz."
Özdemir, bu dönemde MÜSİAD Ölçme ve Değerlendirme Merkezini kuracaklarını ifade ederek, merkezin ilk çalışmasında Türkiye'nin insan kaynağı haritasını çıkartacaklarını bildirdi.
Hangi alanlarda ne kadar ihtiyaç varsa bunu ortaya koyacaklarını dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:
"Özellikle teknik tarafta veya tarih ve fen edebiyat gibi sosyoloji içeren bölümlerde ya da benzeri sözel bölümlerde de çok ciddi kontenjanlar var üniversitelerde ama çocuklarımız sadece üniversiteye gitmek için gidiyorlar. Dolayısıyla bu insan kaynağı haritası çıkartıldıktan sonra belki seçilmiş ya da yönlendirilmiş çocuklar üzerinden belli bir grupta bu modeli uygulayabiliriz. Bu tabii ki Milli Eğitim Bakanlığımızın bileceği iştir, bunu sadece öneri olarak söylüyoruz. Çocuklar belli bir yaştan sonrasında meslek eğitimine yönlendirilmek durumunda. Yani bu ülkede herkesin üniversiteyi okumasına gerek olduğunu açıkçası düşünmüyoruz. Yani buna ihtiyaç da yok. Çok enteresan bir şey söyleyeceğim. Yüzde 40'ları geçmiş İngiltere'de üniversiteye giden öğrenci sayısı. İngiliz öğrencileri kastediyoruz. İngiltere'deki Eğitim Bakanlığı'ndaki yetkililer bunun çok yüksek olduğunu söylediler."
- "Aile Yılı dolayısıyla evlenecek gençlere 2 maaş ikramiye düşünüyoruz"
Burhan Özdemir, Aile Yılı olması nedeniyle bir kampanya başlatmayı düşündüklerini belirterek, "Özellikle üyelerimizin şirketlerinin bünyesinde bir kampanya oluşturarak yeni evlenecek gençlere 2 maaş, yeni çocuk sahibi olan çalışanlarımıza da bir maaş ikramiye şeklinde bir kampanya oluşturmayı düşünüyoruz." dedi.
Sosyal konut modeli geliştirmeyi düşündüklerini aktaran Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Enflasyonun düşmesi için halkımızın tasarrufa yönlendirilmesi lazım. Özellikle 25-40 yaş arası SGK'lı, evli çalışanların faydalanabilecekleri sosyal konut paketlerinin açıklanması gerekiyor. TOKİ'nin ürettiği tarzda bir sosyal konuttan ziyade yine devlet arazilerinde ama devletin sırtına herhangi bir finansman yükü getirmeyecek bir model üzerine çalışıyoruz. Aslında bunların benzerleri yurt dışında çokça uygulanıyor. En azından büyükşehirlerde beyaz yakalının ilk etapta ihtiyacını karşılayabileceği düzeyde bir açılım yapılmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Bu alanda bir model önerisi geliştirip bunu kamuoyuyla da paylaşacağız."
(Bitti)